Eskiçağ’da Yakındoğu’da toplumların kendi inanç ve kültürleri çerçevesinde bazı sembolleri kullandıkları ve bunlara ortak anlamlar yükledikleri anlaşılmaktadır. Nar sembolü de söz konusu toplumların arkeolojik kaynakları başta olmak üzere, mitolojik ve yazılı kaynaklarına yansımış önemli bir sembol olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta Semavi din kitaplarının verdiği bilgiler de harmanlandığı zaman, söz konusu tüm kaynakların aslında aynı şeyi söylemeye çalıştıklarını görüyoruz: Nar yani bereket, dişilik, verimlilik, kutsallık ve belki de yasak olan meyve!“Yasak meyve”nin cinsi, Semavi din kitaplarında açık olarak belirtilmediği için bu hususta farklı görüşler ortaya atılmıştır. Nar da adı geçen meyvelerden birisidir. Bu çalışmada söz konusu meyvenin, Eski Yakındoğu toplumlarında sembolik anlamda taşıdığı değer ve farklı ideolojilerde algılanış biçimi üzerinde durulmuştur.
The Near East civilizations used various symbols and gave them the same meaning in the Ancient Times. We understand that the pomegranate was one of the important symbols which seemed on the archaeological sources, mythological stories and the written records of the Ancient Near East civilizations. In addition, The Holy Books have the pomegranate as an holy fruit. When the all kind of sources were collected we can see that all of them say the same things regarding pomegranate: fertility, sexuality, holiness and also (maybe) the “forbidden fruit”!What the “forbidden fruit” is in The Holy Books is not clear. Because of that many opinions came up regarding the “forbidden fruit”. One of the opinion is that the “forbidden fruit” can be “pomegranate”. This study discusses how pomegranate was perceived as a symbol in the Ancient Near East and other different ideologies.