Günümüzde dünyada yaşanmakta olan küreselleşme olgusu toplumsal yapıyı etkilemektedir. Bu değişim kentlerimize, yaşam mekanlarımıza ve mimarimize yansımaktadır. Mevcut işlevini kaybetmiş yapıların otel amaçlı kullanımı, günümüzde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Tarihi kentlerde, mevcut kentsel yapı içinde ve özellikle kent merkezlerinde yatak kapasitesinin arttırılması ihtiyacı, boş arazi bulmanın zorlukları, mevcut yapıların otel olarak kullanılmasını ön plana çıkartmıştır. Yapıların sürdürülebilirliğinin sağlanmasında kimliğin korunması ile gerçekleşir. Korumanın en etkili yolu, yapıların günlük yaşama katılmalarının sağlanmasıdır. Bu noktada temel problemi; yapıların yeniden işlevlendirme sürecinde koruma olgusu ile turizmin en fazla çelişen unsurlar olması oluşturmaktadır. Bu problem; mimari ve kentsel kimlik üzerinde olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir. İşlev dönüşümü geçirmiş turizm yapılarında kimliğin korunması; yapıların bir zaman ürünü olması, zamanın yaşantısı hakkında bilgi vermesi, dönüşüm, tarihsel sürekliliğin sağlanması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından önemlidir. İşlev dönüşümü geçirmiş turizm yapılarında kimlik kavramı; yapılan müdahaleler, kütlesel ekler, mekan düzenlemeleri ve malzeme ile zarar görebilmektedir. Günümüze ulaşan konut yapıları, koruma ve turizm ihtiyacını gidermek amaçlı yeni işlevleri ile donatılıp yaşama kazandırılmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmada İstanbul’da işlevini değiştirerek otel olan yapılar incelenmiş ve bu yapıların mevcut tarihi konut yapısı olma sınırı getirilmiştir. Bu kapsama giren Wyndham İstanbul Old City Hotel, Ajia Hotel ve Lush Hip otelleri incelenmiş; vaziyet planı kararları, plan şeması, taşıyıcı sistem, cephe kapsamında inceleme yapılmıştır. Bu amaca ulaşmak için; kimlik kavramı araştırılmış, mimaride kimlik kavramının önemi üzerinde durulmuş, kimlik kavramının korunmasında değerlendirme ölçütleri oluşturulmuştur. Bu doğrultuda, sözü edilen yapılar hakkında yeniden işlevlendirme kapsamında, uğradıkları değişimlerin ne ölçüde özgün yapı ile uyum içinde olduğu ve kimlik olgusunun sürekliliğini ne ölçüde korunduğu saptanmaya çalışılmıştır.Yapıların kimlik öğelerinin değişip değişmediği, değiştiyse nasıl değiştiği; oluşturulan vaziyet planı kararlarındaki, plan şemasındaki, taşıyıcı sistemdeki, cephedeki değerlendirme ölçütleri ile belirlenmiştir. Seçilen turizm yapıları örneklerinin; hangi kimlik izlerinin korunduğu veya hangi kimlik izlerinin silindiği bulguları ortaya konmuştur.
The phenomenon of globalization that is happening in the world today affects the social structure. This change is reflected in our cities, living spaces and architecture. The use of buildings that have lost their current function as a hotel is a common occurrence today.In historical cities, the necessity of increasing the bed capacity in the existing urban structure, especially urban centers, the difficulties of finding empty land has caused the existing buildings to be used as hotels. Ensuring the sustainability of the building is achieved through the protection of the identity. The most effective way of conservation is to ensure that the structures participate in everyday life. The main problem is that protection is the most contradictory element of tourism in the reuse process. This problem; can lead to negative consequences on architecture and urban identity. Preservation of identity in tourism building that they are reuse building is important for the structures to be a product of time, to give information about the experience of the time, transformation, to ensure the historical continuity and to be passed on to future generations.The concept of identity in tourism building in reuse building may be damaged by the interventions, mass attachments, space arrangements and materials. The residential buildings, which have reached the milestone, have been re-used for protection and tourism purposes and they have participated in life. In this context, the hotels which they are reuse building are examined in İstanbul and these buildings have been limited to the existing historic residential buildings. The Wyndham Istanbul Old City Hotel, the Ajia Hotel and Lush Hip hotels are examined; and their site plan decisions, plan schema, structural system, façade are examined. To achieve this purpose; the concept of identity has been researched, the importance of the concept of identity in architecture has been emphasized, evaluation criteria have been established in the protection of identity concept. In this direction, it has been tried to determine the extent to which the changes are in harmony with the original building and the continuity of the identity occurrences within the scope of the reuse buildings. How their identity change, change or not change; is determined by the assessment criteria in the plan, the structural system, the facade. Selected examples of tourism buildings; they are determined which identity traces are protected or which identity traces are deleted.