Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre kaçakçılık “Bir devletin yasalarına karşı gelerek yapılan ticaret, gizli olarak, sezdirmeden kaçırma işi”dir. Kaçakçı ise "yasalara karşı gelerek bir yere mal sokan, bir yerden mal kaçıran veya bir yerde satan kimse" olarak tanımlanmaktadır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında kaçakçılık diğer sınırlara göre Doğu sınırlarında daha fazla yapılmaktaydı. Bunda bölgenin birçok ülkeye sınır olması, komşu devletlerin üzerlerine düşen görevlerini yerine getirmemesi ve bölgenin coğrafi ve iklim koşulları etkili olmuştu. Yeni Türk devleti hemen ilk yıllarda hazineyi ve ülke güvenliğini tehdit eden kaçakçılığı mümkün olduğunca ortadan kaldırmak için gerekli teşkilat ve mevzuat düzenlemelerini yapmıştı. Uygulamada görülen aksaklıklar ya da yeni ihtiyaçlar dönem boyunca yeni yasal düzenlemeleri doğurmuştu. Bununla birlikte kaçakçılığa mâni olmak için komşu devletlerle iyi ilişkiler kurulmuştu. Alınan tüm bu tedbirler sayesinde 1950 yılına gelindiğinde bölgede kaçakçılık, 1923 yılına kıyasla büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştı.
According to the Turkish Language Association Dictionary smuggling is "a trade done contrary to the law of a state, the act of transferring secretly, surreptitiously". Smuggler is defined as "a person who opposes the law, introduces goods, smuggles or sells goods somewhere". In the first years of the Republic, smuggling was far more present in Eastern borders than in others. The region's borders to numerous countries, neighboring states' inability to meet their obligations, and the geographical and climatic conditions of the region played an effective role in this. The new Turkish state had set important authoritative and administrative regulations in the early years to eliminate smuggling that endangered the treasury and national security as much as possible. Imperfections or new needs in practice led to new legal regulations during the period. In addition to this, good relations were built with neighboring states to prevent smuggling. When all these measures were taken by 1950, smuggling in the region was to a great extent eliminated compared to 1923.