The aim of this paper is to demonstrate the relations between History and daily life. These relations are extremely valuable in the hand of a country which has a quite rich past like us. The precondition of this valuable area’s benefit is that it is to carry from historical position to historic position, that is, from meaning that experienced and finished to in ‘still’ connection with nowadays. In this study it has been tried to explain the genetic aspect of the History, by putting forward the elucidate to ‘now’ with ‘past’. The result of this approach is to be revealed in the cultural context the roots of our history consciousness which we are not being aware of or even if we are aware, but we do not think enough about it. We concentrate only, for example, on the music track’s tone, rhythm, words etc. while listening to it at that moment. We do not think of the peregrination of music in our culture. This travel is, actually, its most curious aspect. The exactly this point of wonder is a place that will move in History Consciousness that will be activated at our every moment and will be continued to be developed. This point of wonder can look at History with a wide vision and rescue from cliches and prejudices that come to our mind when we say History.
Bu makalenin amacı Tarihle günlük yaşantı arasındaki bağlantıları göstermektir. Bu bağlantılar, bizim gibi zengin bir geçmişin mirasçısı olan ülke için son derece değerlidir. Bu kıymetli alanı değerlendirmenin ön şartı ise onu, tarihsel (historical) yani yaşanmış ve bitmiş konumundan alıp, tarihî (historic) yani günümüzle ‘hâlâ’ irtibatlı konuma taşımaktır. Böylece bu çalışmada Tarihin, jenetik yani şimdiyi mazi ile izah etme yönü ortaya konulmaya çalışılmıştır. Şimdi/şu anda sahip olduğumuz Tarih bilincimizin kökenlerinin, farkında olmadığımız veya farkında olup da üzerinde yeterince düşünmediğimiz kısımlarının kültürel bağlamda ortaya serilmesi, bu yaklaşımın sonucudur. Örneğin bir müzik parçasını dinlerken sadece onun o andaki tınısı, ritmi, sözleri vs. üzerinde yoğunlaşırız. Müziğin kültürümüzdeki yolculuğu aklımıza gelmez. Bu durum, aslında, onun en merak edilmesi gereken yönüdür. İşte tam bu merak noktası, her anımızda etkin hale getirilecek olan ‘Tarih Bilinci’nin tekrar tekrar devreye gireceği ve geliştirilmeye devam edeceği yer olacaktır. Bu merak noktası, Tarih denilince aklımıza gelen klişe ve ön yargılardan bizleri kurtaracak ve ona geniş bir vizyonla bakmamızı sağlayabilecektir.