Artificial intelligence (AI), which was built for "a better world" motto, reveals its potential in many fields. Despite of such good intension, results of AI systems caused bias, and sharpened the social prejudices. Besides in order to create such powerful AI systems and unbiased machines, the massive data collected, storaged, processed, also caused high energy consumption, ecological degradation. Although efforts have been made to integrate artificial intelligence into the sustainability field, the main limitation is about the AI researcher's, developer's point of view. In this study, revealing the contribution of artificial intelligence to the Sustainable Development Goals is aimed. At this point, data were collected using the analytical hierarchy process (AHP) from 30 individuals who were trained and worked as a developer in the field of artificial intelligence. As a result, it has been understood that while the developers believe that artificial intelligence will contribute mostly in the fields related to the industry and economy, they believe that it will make almost no contribution due to the bias problems on the gender equality side.
Daha iyi bir dünya sloganı ile geliştirilen yapay zekâ, pek çok alanda potansiyeli ortaya koymaktadır. Ancak bu iyi niyete rağmen yapay zekâ tabanlı sistemler önyargı, yanılgı, sapmaya neden olmakta ve toplumsal önyargıları keskinleştirmektedir. Daha kuvvetli yapay zeka tabanlı sistemler, önyargısız makineler oluşturmak için toplanan işlenen depolanan yüksek yığınlı veriler ise yüksek enerji sarfıyatı, ekolojik bozulmalara yol açmaktadır. Yapay zekanın sürdürülebilirlik alanına entegre edilmesine yönelik tüm çalışmalara rağmen, temel kısıt geliştiricinin bakış açısıdır. Bu çalışmada sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na yapay zekânın katkısının nasıl gerçekleştiği araştırılmıştır. Bu noktada yapay zekâ alanında geliştirici olarak çalışan, eğitim almış 30 bireyden analitik hiyerarşi prosesi kullanılarak veri toplanmıştır. Sonuç olarak geliştiriciler yapay zekânın en çok endüstri, ekonomi ile ilgili alanlarda katkı yapacağına inanırken, toplumsal cinsiyet eşitliği tarafında önyargı, yanılgı ve sapma sorunları nedeniyle yok denecek kadar az katkı yapacağına inandıkları anlaşılmıştır.