1980’li yıllardan itibaren küresel bazda kendini hissettiren ve yeni kamu işletmeciliğinin temelini oluşturan gelişmeler, bazı kamu hizmetlerinin özel sektörün işletme tekniğinden ve finans kaynaklarından yararlanılarak yerine getirilmesine olanak sağlamıştır. Böylelikle piyasa temelli anlayışın getirisi olarak kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde sunulması adına bazı kamu-özel ortaklık modelleri ortaya çıkmıştır. 1990’ların başında başta İngiltere olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde sağlık sektöründe uygulanan kamu-özel ortaklık modeli, 2003 yılında başlayan sağlıkta dönüşüm programı kapsamında ülkemizde de uygulanmaya başlanmıştır. Akabinde kamu-özel işbirliğini net çizgilerle belirleyen 2013 tarihli ve 6428 sayılı “Kamu-Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” kabul edilmiştir. Bu kanun kapsamında hayata geçirilmesi planlanan şehir hastaneleri projelerinde 2021 yılı sonuna kadar 18 hastanenin yapımının özel sektör tarafından tamamlanması ve Sağlık Bakanlığına teslim edilmesi öngörülmektedir. Sağlık hizmet sunumunda yeni olan bu sistem, çekirdek sağlık hizmetlerinin kamu sektörü diğer destek hizmetlerinin ise yüklenici firma tarafından yerine getirilmesini sağlayan çift başlı örgütsel ve yönetsel yapıya sahiptir. Dolayısıyla bu çalışmada yetki ve sorumluluk dengeleri açısından yeni bir durum ihtiva eden şehir hastanelerinin yönetsel yapıları analiz edilmiştir.
After the Second World War, the understanding of the welfare state, which prevailed in meeting the demands and expectations of the citizens, led to the excessive growth of the public sector over time. These developments, which have made themselves felt on a global basis since the 1980s and formed the basis of new public management, have enabled some public services to be performed by benefiting from the business technique and financial resources of the private sector. Thus, some public-private partnership models have emerged in order to provide public services effectively and efficiently as a result of a market-based approach. The public-private partnership model, which was applied in the health sector in many European countries, especially in the UK, in the early 1990s, started to be implemented in our country within the scope of the health transformation program that started in 2003. Subsequently, the Law No. 6428 of 2013, which defines the public-private cooperation in clearer lines, "Building, Renovation and Service by Public-Private Partnership Model, and Amending Certain Decree Laws" was adopted. In the city hospitals projects planned to be implemented within the scope of this law, it is foreseen that the construction of 18 hospitals will be completed by the private sector and delivered to the Ministry of Health by the end of 2021. However, this system, which is new in health service delivery, has a double-headed organizational and managerial structure that ensures that core health services are provided by the public sector and other support services by the contractor firm. Therefore, in this study, the administrative structures of city hospitals, which contain a new situation in terms of authority and responsibility balances, are analyzed and solutions are offered for possible problems.