Author :
Abstract
Karadeniz’in kuzey bölgesinde 1441-1783 yılları arasında hüküm sürmüş olan Kırım Hanlığı, 1475’ten itibaren siyasi hâkimiyet anlamında doğrudan Osmanlı idaresindeki bölge ve Osmanlı Devleti’ne bağlı hanlık ülkesi olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Siyasi, sosyal ve ekonomik olarak Osmanlı Devleti ile bütünleşmiş durumda olan hanlık, Osmanlı için kuzeyde özellikle askerî anlamda önemli bir güç kaynağıdır. Hanlığın askerî, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik hayatının anlaşılmasında hanlıktan kalan şeriyye sicilleri büyük önem arz etmektedir. Şeriyye sicillerinde yer alan yarlıklar, çeşitli dava örnekleri ve terekelerden hanlık şehirleri ile ilgili çeşitli bilgiler edinilmektedir. Bu çalışmada şeriyye sicilleri içerisinde yer alan, hanlığın merkezi Bahçesaray’da yaşayan iki kadının terekesi incelenmiştir. Bu kadın terekelerinden hareketle 17. yüzyılda Kırım’da yaşayan kadınların nelere sahip olabildiği hakkında fikir sahibi olunmuştur. Çalışmanın Osmanlı dönemi hanlık tarihi, kültür tarihi ve kadın araştırmaları alanına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırmada ana kaynak olarak kullanılan şeriyye sicilleriyle birlikte konuyla ilgili çeşitli tetkik eserlerden de istifade edilmiştir.
Keywords
Abstract
The Crimean Khanate, which ruled in the northern region of the Black Sea between 1441 and 1783, was divided into two parts, the region directly under Ottoman rule and the khanate country of the Ottoman State, in terms of political dominance since 1475. The khanate, which was politically, socially and economically integrated with the Ottoman Empire, was an important source of power for the Ottomans in the north, especially in military terms. Court records from the Khanate are of great importance in understanding the military, political, social, cultural and economic life of the khanate. Various information about the cities of the khanate is obtained from the examples of edicts, various lawsuits and estates in the court registers. In this study, the estate of two women living in Bahçesaray, the center of the khanate, which is included in the court registers, was examined. Based on these women's estates, an idea has been gained about what women living in Crimea in the 17th century could have. It is thought that the study will contribute to the field of Ottoman period khanate history, cultural history and women's studies. In addition to the court registers used as the main source in the research, various research works related to the subject were also used.
