İnsan yetiştirme, toplumların üzerinde durduğu konulardan biri olagelmiştir. Her dönem bütün toplumların yetişmekte olan nesilleri, geleceklerinin yansımasıdır. Çünkü bir toplumun geleceğinde yetiştirdiği nesillerin niteliği etkili olmaktadır. Diğer bir deyişle eğitim sürecine giren insana kazandırılan bilgi, kültür, değer ve tutumlar, o toplumun hayata bakış açısını, ideallerini ve yaşama biçimini ortaya koymaktadır. Tarihe bakıldığında genç kuşaklarını sağlıklı bir şekilde eğitemeyen toplumların istikbâlinin iyi olmadığı görülür. Geçirdiği tecrübelerin ışığında bu akıbeti çok iyi kavrayan Türk toplumu, tarih boyunca kendi kuşaklarının yetişmesi noktasında büyük çabalar sarf etmiştir. Bilinen en eski zamanlardan beri çocukların itina ile eğitilmeleri, pozitif tutum ve davranışlar aracılığıyla sosyalleşmeleri yolunda büyük gayretler gösterilmiştir. Tarihe damgasını vurmuş, üç kıtada yaklaşık 600 yıl boyunca hüküm sürmüş bir devletin de eğitim sistemi elbette ki eğitimcilerin dikkatini çekmektedir. Osmanlı hangi eğitim kurumlarıyla nesillerini yetiştiriyordu? Bu araştırma Osmanlı’nın kuruluşundan 18. yüzyılın sonlarına kadar faaliyet gösteren eğitim kurumlarının neler olduğunu ve gösterdikleri faaliyetleri ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada çeşitli kaynaklar titizlikle taranmış ve araştırmanın sonucunda Osmanlı’nın kuruluşundan (1299) 18. yüzyılın sonlarına (1773) kadar sıbyan mektebi, darül hüffaz, medrese ve enderunlarda örgün eğitim faaliyetleri, ahi teşkilatı, kıraathaneler, camiler, tekkeler, kütüphaneler, bilginlerin, ediplerin ve sanatçıların evlerinde de yaygın eğitim faaliyetlerinin yapıldığı tespit edilmiştir.
Since the earliest times, it is seen that human education has been one of the most important issues that societies have been engaged in. The growing generations of all societies are the expression of their future. Because the future of a society is determined by the quality of the generations it raises. In other words, the values and attitudes acquired by people who enter the education process reveal that society's perspective on life, ideals and way of living. History shows that societies that fail to educate their young generations in a healthy way do not have a good future. Turkish society, which has understood this fate very well in the light of its experiences, has made great efforts to educate its own generations throughout history. Since the earliest known times, great efforts have been made to ensure that children are carefully educated and socialised through positive attitudes and behaviours. The education system of a state that left its mark on history and ruled for about 700 years on three continents, of course, attracts the attention of educators. With which educational institutions did the Ottoman Empire raise its generations? This research was conducted by document analysis method, which is one of the qualitative research methods, in order to reveal the educational institutions operating from the foundation of the Ottoman Empire until the end of the 18th century and their activities. In the research, various sources were meticulously scanned and as a result of the research, it was determined that from the foundation of the Ottoman Empire (1299) to the end of the 18th century (1773), formal education activities were carried out in sanbyan schools, darül hüffaz, madrasas and enderuns, and non-formal education activities were carried out in ahi organisations, mosques, tekkes, reading houses, libraries, and in the houses of scholars, writers and artists.