TEK PARTİ DÖNEMİNDEKİ İSKÂN POLİTİKALARININ DOĞU RAPORLARINA YANSIMASI

Author :  

Year-Number: 2024-LXIX
Yayımlanma Tarihi: 2024-05-05 14:45:31.0
Language : Türkçe
Konu : Atatürk İlkeleri ve Cumhuriyet Tarihi
Number of pages: 1317-1341
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve yükseliş dönemlerindeki iskân politikası genel itibarıyla fethettiği bölgelerde hâkimiyetini kalıcı kılmak amacıyla bölgenin Türkleşmesini ve İslamlaşmasını sağlamaya yönelik olmuştur. Ancak başta XVII. yüzyıl olmak üzere XVIII ve XIX. yüzyıllarda yaşanan yenilgiler sonrasında meydana gelen toprak kayıpları içe dönük bir göç hareketinin yaşanmasına sebep olmuştur. Aynı zamanda ülke içerisinde muhacir, mülteci, aşiret ve mekân kavramlarına bağlı olarak farklı iskân politikaları uygulamak mecburiyetinde kalınmıştır. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarından başlayarak 1930’lu yıllara kadar aynı yönde süregelmiştir. Özellikle 1923 yılında Lozan Barış Konferansı’nda mutabakata varılan nüfus mübadelesi ile yeni bir boyut kazanmıştır. Mutabakat sonrası yüz binlerce insanın iskân meselesini üstlenen devlet, bu işlerin düzgün bir şekilde yürütülebilmesi için aynı yıl “Mübadele, İmar ve İskân Bakanlığı” adında bir kurum oluşturmuştur. Fakat 1925-1935 yılları arasında doğu vilayetleriyle ilgili hazırlanan raporlar incelendiğinde iskân politikasıyla ilgili yaşanan sorun ve aksaklıkların sıklıkla dile getirildiği görülmektedir. Yaşanan problemler üzerine Tek Parti Hükûmeti iskân faaliyetlerini düzenleyebilmek için 1926 ve 1934 yıllarında kapsamlı kanunlar hazırlayarak yürürlüğe koymuştur. Ancak 1935-1945 yılları arasındaki raporlar incelendiğinde yapılan düzenlemelerin bir fayda vermediği anlaşılmıştır. 1945 yılında CHP Genel Sekreteri M. Şevket Esendal’ın doğu vilayetlerindeki tetkikleri sonrası kaleme aldığı rapor bu konuda önemli bir örnektir. Esendal’ın bölgede o günlerde düzensizliğin sürdüğü ve iskân politikasıyla ilgili bir sistemin oluşturulamadığı yönündeki ifadeleri iskân politikasında yaşanan plan, program ve uygulama eksikliğini gözler önüne sermektedir. Bu çalışma, 1923-1945 yılları arasında başta dönemin Başbakanı İsmet İnönü olmak üzere devletin önemli kademelerinde yer alan bürokrat, vekil ve Genel Enspektörlerinin (Umûmî Müfettişlikler) Doğu’da gerçekleştirdikleri incelemeler neticesindeki analizleri ve bu analizler sonrasında ortaya koymuş oldukları raporlar doğrultusunda mevcut hükûmetin bölge ve ülke ekseninde uygulayacağı iskân politikası ve faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu çalışmada CHP iktidarının ülke ve bölge bağlamında uyguladığı iskân politikasının yansımaları ve sonuçlarının irdelenmesi amaçlamaktadır.

Keywords

Abstract

The settlement policy of the Ottoman Empire during the establishment and rise periods was generally aimed at ensuring the Turkification and Islamization of the region in order to make its dominance permanent in the regions it conquered. However, the territorial losses following the defeats in the XVIIth century and the XVIIIth and XIXth centuries led to an inward migration movement. At the same time, it was necessary to implement different settlement policies within the country depending on the concepts of immigrant, refugee, tribe and place. This situation continued in the same direction, starting from the founding years of the Republic of Turkey until the 1930s. It gained a new dimension, especially with the population exchange agreed upon at the Lausanne Peace Conference in 1923. The state, which took on the settlement issue of hundreds of thousands of people after the agreement, created an institution called "Ministry of Exchange, Reconstruction and Settlement" in the same year in order to carry out these works properly. However, when the reports prepared regarding the eastern provinces between 1925 and 1935 are examined, it is seen that the problems and disruptions related to the settlement policy are frequently mentioned. Following the problems experienced, the Single Party Government prepared and enacted comprehensive laws in 1926 and 1934 in order to regulate settlement activities. However, when the reports between 1935 and 1945 were examined, it was understood that the regulations made were not beneficial. The report written by CHP Secretary General M. Şevket Esendal after his investigations in the eastern provinces in 1945 is an important example in this regard. Esendal's statements that disorder continued in the region in those days and that a system related to the settlement policy could not be established reveal the lack of plans, programs and implementation in the settlement policy.

This study is based on the analyzes of the bureaucrats, deputies and General Inspectors (General Inspectors) at important levels of the state, especially the Prime Minister of the period, İsmet İnönü, between 1923 and 1950, as a result of the examinations they carried out in the East, and the reports they put forward after these analyses. It covers the settlement policy and activities to be implemented throughout the country. This study aims to examine the reflections and consequences of the settlement policy implemented by the CHP government in the context of the country and the region.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics