Author :
Abstract
Öğrenme süreçlerinin tasarlanması, gerçekleştirilmesi ve zenginleştirilmesi uzmanlık gerektiren bir alandır. Dil öğretiminde günümüzde geleneksel yaklaşımların yeni gelişmelere uyarlanması yani farklı kuram, yöntem ve araçların kullanılmasının gerektiğine yönelik bir eğilim gözlenmektedir. Bu çerçevede dijital devrim ve İnternet kullanımının yaygınlaşması ile sesli veya görüntülü uzaktan eğitim, bu yöntemlerden biri olarak son dönemlerde dikkat çekmektedir. Hologramlı eğitim sistemleri; sosyal bilimlerde, eğitimde ve dil öğretiminde paradigma dönüştürücü bir potansiyel barındırmaktadır. Bu makalenin vaka analizi kapsamında, dünya çapında öğrenimi artma eğiliminde olan diller arasında bulunan Türkçe eğitiminde henüz yeni kullanılmaya başlayan Hologramlı süreç irdelenmektedir. Bu çalışma öz olarak – şimdilik dünyada alt yapı maliyeti, öğretici-öğrenen eğitimi, veri gizliliği-güvenliği ve teknolojik diğer donanımlardaki zorluklar aşılamamış olsa da ve geniş ölçekli dil eğitimini törpülese de – holografik araçların zaman içerisinde dil öğretim yeteneklerini olumlu etkileyeceğini savlamaktadır. Nitel yaklaşım benimsenen ve doküman incelemesi yöntemi kullanılan bu araştırmanın veri kaynağını, çoğu İngilizce ve Türkçe dilinde akademik kitap ve makaleler oluşturmuştur.
Keywords
Abstract
Designing, implementing and enriching learning processes is a field that requires expertise. Today, there is a tendency in language teaching to adapt traditional approaches to new developments and to use different theories, methods and tools. In this context, with the digital revolution and widespread use of the Internet, audio or video distance education has recently attracted attention as one of these methods. Holographic education systems have the potential for paradigm shifts in social sciences, education and language teaching. Within the scope of this article’s case study, the holographic process, which has just started to be used in Turkish language education, which is among the languages that are increasingly being learned worldwide, is examined. This study argues that – although the infrastructure costs, teacher-learner training, data privacy-security and other technological hardware challenges have not yet been overcome and erode ing large-scale language education – the holographic tools will positively affect language teaching capabilities over time. The data source of this research, which adopted a qualitative approach and used the document review method, consisted of academic books and articles, mostly in English and Turkish.
