Author :
Abstract
Tarih yazımında nesnellik sorunu, tarih felsefesinin en temel ve tartışmalı konularından biridir. Bu makale, E.H. Carr’ın tarih yazımı anlayışı çerçevesinde nesnellik sorununu ele almakta ve bu bağlamda pozitivist tarih anlayışını eleştirel bir bakış açısıyla incelemektedir. Carr, “Tarih Nedir?” adlı eserinde tarih yazımının öznel bir süreç olduğunu, tarihçinin değer yargıları ve seçiciliğinin kaçınılmaz bir şekilde tarihin yapısına dâhil olduğunu savunur. Pozitivist tarih anlayışı ise, tarih yazımını bilimsel nesnellik kriterlerine uygun bir şekilde yapmayı ve geçmişi kesin olarak anlamayı hedefler. Bu makale, Carr’ın pozitivizme yönelik eleştirilerini analiz ederek, tarih yazımında mutlak bir nesnellik anlayışının mümkün olup olmadığını tartışmaktadır. Makalede ayrıca, tarihçinin epistemolojik ve metodolojik yaklaşımlarının tarih yazımına olan etkileri incelenmiştir. Sonuç olarak, tarih yazımının nesnel olmaktan çok anlam inşası ile ilişkili bir süreç olduğu ve tarihçinin yorumlarının bu süreçte belirleyici olduğu öne sürülmektedir.
Keywords
Abstract
The problem of objectivity in historiography is one of the most fundamental and controversial issues in the philosophy of history. This article examines the problem of objectivity within the framework of E.H. Carr’s understanding of historiography and critically analyzes the positivist approach to history. In his seminal work What is History?, Carr argues that the writing of history is an inherently subjective process, shaped by the historian's values and selective interpretations. On the other hand, positivist historiography aspires to adhere to scientific standards of objectivity and aims to comprehensively understand the past. This article evaluates Carr’s critiques of positivism and questions whether absolute objectivity in historiography is feasible. Moreover, the epistemological and methodological approaches of historians and their impact on historical writing are discussed. Ultimately, this study suggests that historiography is more about the construction of meaning than achieving objectivity, with the historian’s interpretations playing a crucial role in this process.
