Ebu’l-Fazl (1551–1602), Babürlü İmparatoru Ekber’in en önemli danışmanlarından biri olmasının yanı sıra, tarihçi, müellif ve devlet adamı kimliğiyle de öne çıkan bir şahsiyettir. Babürlü yönetim anlayışının kurumsallaşmasında ve resmi tarih yazıcılığının şekillenmesinde önemli bir isimdir. Ebu’l-Fazl bürokrat kimliğinin yanı sıra Babür sarayında sadece tarih yazıcılığı ile sınırlı kalmayıp, Padişah Ekber’in dinî ve felsefi reformlarının da entelektüel temelini oluşturma konusunda etkin bir rol oynamıştır. Ekber’in farklı inanç sistemlerine yönelik hoşgörü politikası çerçevesinde düzenlediği ilmî ve dinî tartışmalarda onun destekçisi olmuştur. Sufizm, Hinduizm ve diğer dinî gelenekler hakkında derinlemesine analizler sunmuştur. Onun metinlerinde, Ekber’in inançlar arası uzlaşıyı hedefleyen "Din-i İlâhî" öğretisini rasyonel bir zemin üzerine oturtma çabası açıkça görülmektedir. En önemli çalışması kabul edilen Ekbernâme isimli, üç ciltten oluşan eseri bir tarih metni olup, birinci ve ikinci ciltlerinde Babürlü hanedanının kökeni ve Ekber döneminin kronolojik anlatılarını içermektedir. Eserin üçüncü cildi olan Âyîn-i Ekberî ise imparatorluk idaresine dair kapsamlı bir inceleme niteliğindedir. Bu bölümde vergi sisteminden ordu yapılanmasına, bürokrasinin işleyişinden toplumsal düzenlemelere kadar geniş bir yelpazede bilgiler sunulmaktadır. Bu yönüyle, eser yalnızca bir tarih anlatısı değil, aynı zamanda yönetim bilimleri açısından da kıymetli bir kaynaktır. Bununla birlikte, Ebu’l-Fazl’ın saraydaki etkinliği, geleneksel ulema sınıfı ve bazı siyasi rakipleri tarafından eleştirilmiştir. Ancak, onun kaleme aldığı eserler ve Babür yönetim sistemine kazandırdığı yapısal reformlar, sonraki kuşaklar üzerinde derin etkiler bırakmış ve Babür tarih yazıcılığı açısından vazgeçilmez bir miras olarak kabul edilmiştir.
Abu’l-Fazl (1551–1602) stands out as one of the most influential figures in the court of the Mughal Emperor Akbar-not only as a trusted advisor but also as a distinguished historian, author, and statesman. He played a pivotal role in the institutionalization of Mughal governance and the formation of its official historiography. Beyond his bureaucratic duties, Abu’l-Fazl contributed significantly to shaping the intellectual foundation of Akbar's religious and philosophical reforms. He actively supported the emperor during scholarly and theological debates that promoted religious tolerance across diverse belief systems. Abu’l-Fazl's writings reflect a deep engagement with various spiritual traditions, including Sufism and Hinduism. His works provide thorough analyses of these belief systems, and within them, one can observe his effort to ground Akbar’s syncretic ideology-embodied in the "Din-i Ilahi" (Divine Faith)-on a rational and philosophical basis. His most renowned work, the Akbarnama, is a monumental three-volume historical text. The first two volumes offer a chronological account of the Mughal dynasty’s origins and Akbar’s reign. The third volume, known as the Ain-i Akbari, presents a comprehensive survey of the empire’s administrative structure. It covers a wide range of topics, including the taxation system, military organization, bureaucratic processes, and social regulations. As such, the work serves not only as a historical chronicle but also as a valuable resource for administrative and political studies. Despite his achievements, Abu’l-Fazl’s prominence at court attracted criticism from conservative religious scholars and political rivals. Nevertheless, the intellectual legacy he left through his writings and the administrative reforms he helped to implement had a lasting impact on future generations and secured his place as a foundational figure in Mughal historiography.