Bu makalede, insana ve topluma yardım uygulamalarının ya da sosyal hizmetlerin en eski uygulama biçimi olan “hayırseverlik” uygulamaları tartışılmıştır. Hayırseverlik uygulamalarının bu tarihsel analizi için 12. Yüzyılda Türk-İslam toplumu ve Erbil Hâkimi Muzafereddin Gökbörü seçilmiştir. Muzafereddin Gökbörü’nün, devlet adamlığı süresinde gerçekleştirdiği hayırseverlik uygulamalarına ışık tutarak, sosyal refah ve sosyal hizmetlerin tarihteki köklerinin anlaşılmasına katkı vermek bu makalenin ana amacını oluşturmaktadır. Muzaffereddin Gökbörü’nün beyliği döneminde Erbil Atabeyliği büyük oranda hayırseverlik ve sosyal hizmetleriyle ön plana çıkmıştır. Onun sahip olduğu beyliğinin topraklarının küçük olmasına karşın sosyal hizmetlere ayırdığı miktar da o kadar büyüktür. Onun uygulamalarında zengin-yoksul ayrımının yapılmadan, herkese yardım etme düşüncesinin egemen olduğunu görüyoruz. Bunun yanı sıra tarihi belgeler, onun yardım sürecinde dinsel ayrım yapmadığını da göstermektedir. Bugün önemini yeni yeni kavradığımız “anne sütü”, “hastalıkların psikososyal boyutu ve hastayı güçlendirme” gibi konular, onun tarafından önemi kavranmış ve uygulamaya aktarılmış konulardır. Bu göstergeler, onun hayırseverlik uygulamalarının günümüz çağdaş ve evrensel sosyal hizmet uygulamalarına oldukça yakın olduğunu göstermektedir. Bu yönüyle, Muzafereddin Gökbörü sosyal hizmet tarihinde dikkat çekici bir kişilik olarak görülmektedir. Onun döneminde gerçekleşen bu uygulamaların daha derinlikli araştırılarak sosyal hizmet uygulamalarının tarihçesine eklenmesi ve aktarılması önem taşımaktadır
In this article the practices of helping to people and society or the oldest type of social work known as philanthrophy is argued. For the historical analysis of philanthropy, the 12th Century Turkish- Islamic society and Sultan of Erbil Muzafereddin Gökbörü selected. The main object of this study is to bring Muzaffer Gökbörü’s philanthropic practices into light in order to make a contribution of understanding historical roots of social welfare and social work. Erbil Atabeg earned reputation with Muzafereddin Gökbörü’s philanthropic practices and social services through his dominion. Even his reign’s land is small he still allocated great deal of resources to the social services. While practicing philanthropic help he didn’t discriminate poor or rich and helped to everybody. Besides, the historical documents show that he didn’t make any discrimination between religions. Some of the issues such as “breast milk” and “psychosocial dimension of illnesses and strengthening patients” which we recently realized the importance were acknowledged and used in the practice. All these indications show that his practices are very close to today’s modern and universal social work practices. Muzafereddin Gökbörü should be seen as a remarkable character in the social work history. So, this study suggests that it is very crucial to discover his philanthropic helping practices in depth and should be included by social work history.