Dolmens and other megalithic monuments are important elements of European prehistory. Similar kinds of monuments have been known to exist in Turkey since the 1930s, and research on these monuments has continued intermittently until the present day. However, megalithic monuments in Turkey remain poorly understood, due in part to a relative lack of research interest in these monuments, and in part to terminological confusion among archaeologists. This article discusses terminological issues related to dolmens, and summarizes the history of research in Turkey of these megalithic monuments. Then the article reviews the approximately 1100 dolmens currently known in Turkey. Almost all of these dolmens are in three different regions (middle Euphrates-Cilicia, Kars, Turkish Thrace) at the edges of the country, and the dolmens in each of these regions have a different architectural character and chronological position.
Dolmenler ve diğer megalitik anıtlar, Avrupa tarihöncesinin önemli unsurlarıdır. Türkiye'de de benzer türden anıtların var olduğu, 1930'lardan beri bilinmektedir ve bu anıtlar üzerine yapılan araştırmalar günümüze kadar, aralıklı olarak, devam etmiştir. Bununla birlikte, Türkiye'deki megalitik anıtlar, kısmen bu anıtlara yönelik araştırma ilgisinin görece eksikliğinden ve kısmen de arkeologlar arasındaki terminolojik karışıklıktan dolayı tam olarak anlaşılamamıştır. Bu makale, dolmenlerle ilgili terminolojik konuları tartışmakta ve Türkiye'deki bu megalitik anıtların araştırılma tarihini özetlemektedir. Makale daha sonra, şu anda Türkiye'de bilinen yaklaşık 1100 dolmeni değerlendirmektedir. Bu dolmenlerin neredeyse tamamı, ülkenin sınırlarında, üç farklı bölgede (Orta Fırat-Kilikya, Kars, Türkiye Trakyası) bulunmaktadır ve bu bölgelerin her birinde bulunan dolmenler farklı bir mimari karaktere ve kronolojik konuma sahiptir.