İslam felsefesinde akıl ve melek kavramları iki farklı problem olarak önemli bir konuma sahiptir. Bu iki varlık alanının tanımlanması yaratılış, vahiy, ilahi inayet, alemler arası irtibat ve benzeri konuların yorumlanmasında etkili olacaktır. Bu iki varlık aleminin özelliklerini inceleyen Molla Sadra, onları bir varlığın farklı ifadeleri olarak algılamış, dini ve felsefi kaynakların bu konuyu doğrulayacağını öne sürmüştür. Bu çalışmada konunun temellendirilmesi ve ileri sürülen iddiaların analiz edilebilmesi için filozofun eserleri incelenerek akıl ve melek kavramlarının bir karşılaştırılmasını yapmaya çalışacağız. Akıl ve melek terimleri ontolojik olarak mücerret ve nurani varlıkları karşılamaktadır. Adı geçen terimlere konu olan varlıklar, yaratılış aleminde var olan en yüksek aleme yani soyut varlıklar alemine ait varlıklardır. İslam felsefesinde ilk varlık olarak bilinen bu varlıklar Allah’ın yardım ve inayetini diğer varlıklara ulaştırmada aracı görevi yaparlar. Dolayısıyla hata ve günahtan uzak olan bu varlık alemi, nicelik olarak sayılamayacak kadar çoktur. Öyleyse iki farklı varlık diye bilinen bu varlık alemi farklı isimlendirilse de aslında tek varlıktır. Bu benzerlikler yanında bazı düşünürler akıl ve meleğin bazı farklı özelliklerini ön plana çıkararak Sadra’yı eleştirme yoluna gitmişlerdir. Bu bağlamda bazı rivayetleri delil göstererek meleklerin görülebileceğini hatta hata da yapabileceğini öne sürerek bunun akıllar için söz konusu dahi olamayacağını ifade etmişlerdir. Sadra bu ve benzeri eleştiriler karşısında meleklerin de akıllar gibi hatasız olduklarını ve görülmelerinin varlık mertebesinden kaynaklandığını ileri sürer. Problemi derinleştirerek inceleyen Molla Sadra sonuç olarak akli melekler ıstılahını kullanarak bu iki varlık aleminin bir ve aynı olduğunu göstermeye çalışmıştır.
The concepts of mind and angels in Islamic philosophy have an important position as two different problems. The definition of these two areas of existence will be effective in the interpretation of creation, revelation, divine grace, inter-realm communication and similar issues. Molla Sadra, who examined the characteristics of these two realms of existence, perceived them as different expressions of a being and claimed that religious and philosophical sources would confirm this issue. In this study, we will try to make a comparison of the concepts of mind and angel by examining the works of the philosopher in order to justify the subject and analyze the claims put forward. The terms mind and angel ontologically correspond to abstract and luminous beings. The beings subject to the terms mentioned are those belonging to the highest realm that exists in the realm of creation, that is, the realm of abstract beings. These beings, known as the first being in Islamic philosophy, act as intermediaries in conveying Allah's help and grace to other beings. Therefore, this realm of existence, which is free from error and sin, is too many to be counted in terms of quantity. So, although this realm of existence, known as two different entities, is named differently, it is actually a single entity. In addition to these similarities, some thinkers have tried to criticize Sadra by highlighting some different features of the mind and angel. In this context, by showing some narrations as evidence, they claimed that angels could be seen and even made mistakes, and stated that this was not even a question for minds. Sadra argues that in the face of these and similar criticisms, angels are also flawless like minds and that their being seen is due to the level of existence. Molla Sadra, who examined the problem in depth, tried to show that these two realms of existence are one and the same by using the term mental angels.