Bu makale, akıllı güç kavramıyla Covid-19'un (2020) ilk yılında Türk dış politikasını incelemeyi amaçlamaktadır. Üst düzey karar vericilerden tahliye edilen vatandaşlara kadar kişisel görüşmelerle zenginleştirilmiş nitel betimsel analizdir. Analiz, Türk dış politikasının, Kovid-19 sırasında Libya'daki askeri operasyonların yanı sıra Türk vatandaşlarının tıbbi yardım ve tahliyeleri ile yumuşak ve sert gücün bir araya getirilmesi yoluyla akıllı gücü ima ettiğini ve Doğu Akdeniz'de aktif olarak sert ve yumuşak güç unsurlarını kullandığını göstermektedir. Araştırmaya katılanlar, farklı bölgelerde askeri operasyonlar başarıyla devam ederken, Türk hükümetinin vatandaşlarını asla geride bırakmayan tahliyeler için büyük çaba sarf ettiğini açıkça ifade ederek Türkiye2nın yumuşak ve sert güç unsurlarını ustaca kullanarak akıllı güç stratejisi izlediğini ortaya koymaktadır
This article aims to analyse Turkish foreign policy during the first year of Covid-19 (2020) with the notion of smart power. It is qualitative descriptive analysis that enriched with personal interviews from high-level decision maker to citizens who was evacuated. The analysis shows that Turkish foreign policy implies smart power through combination of soft and hard power which with medical aid and evacuations of Turkish citizens as well as military operations in Libya during Covid-19 and actively boots on ground policy in East Mediterranean is unique perspective in the literature where mostly focuses on only soft power. Participants of research clearly express that the Turkish government shows enormous efforts to make evacuation that never leave their citizens behind while military operations successfully continue in different regions.