Her çocuk için temel hak olan eğitim hakkı, eşit bir toplum açısından ön koşuldur. Fakat çocukların sadece okula gitmeleri onların nitelikli bir eğitim aldıkları anlamına gelmez. Çünkü öğrencilerin her biri farklı özelliklere sahiptir ve eğitim sürecinde bu özelliklerin dikkate alınması gerekir. Öğrencilerin farklı özellikleri dikkate alınarak kapasitesinin en yükseğine ulaşabilmesi için kapsayıcı eğitimin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Çocukların farklılıklarına yönelik kapsayıcı dersler yürütülmesi öğretmenlerin yeterliliklerine bağlıdır. Bu kapsamda gerçeleştirilen araştırmada sınıf öğretmeni adaylarının kapsayıcı dil öğretimine yönelik hazırladıkları ders planlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Belirlenen amaç doğrultusunda araştırma doküman incelemesi olarak desenlenmiştir. Sınıf öğretmeni adayları süreçte kapsayıcı Türkçe öğretimine yönelik eğitim aldıktan sonra ders planları hazırlamışlardır. Kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemiyle belirlenen 45 sınıf öğretmeni adayı araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak öğretmen adaylarının oluşturduğu ders planları kullanılmıştır. Toplanan veriler betimsel analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının ders planlarında dinleme becerisine daha az yer verdiği ve sınıf seviyesi olarak 1. sınıfa yönelik hiç ders planı hazırlamadıkları görülmüştür.
The right to education is a fundamental right for every child and is a prerequisite for an equal society. However, simply attending school does not guarantee a quality education, as every student has unique characteristics that should be taken into account in the educational process. Inclusive education should be considered in order to help each student reach their highest potential by accommodating their individual characteristics. Conducting inclusive lessons for children's differences depends on the competencies of teachers. In this context, this study aimed to examine the lesson plans prepared by prospective classroom teachers for inclusive language teaching. In line with the determined purpose, the study was designed as a document analysis. Classroom teacher candidates prepared lesson plans after receiving training on inclusive Turkish language teaching in the process. The study group consisted of 45 pre-service classroom teachers determined by the convenience sampling method. The lesson plans created by the pre-service teachers were used as data collection tools in the study. The collected data were analyzed by descriptive analysis method. As a result of the research, it was seen that pre-service teachers gave less space to listening skills in their lesson plans and did not prepare any lesson plans for the first grade as a grade level.